Amatör balıkçılık, heyecanlı ve keyif verici bir etkinlik olup, ülkemizde oldukça yaygın yapılmaktadır. “Amatör” ifadesinden de anlaşılacağı gibi ticari veya maddi bir çıkar gözetmeksizin, zaman geçirmek, dinlenmek amacını güder.Bu etkinliğin sürdürülebilir olması için yasal ve etik kurallara uyulması, sorumluluk bilinciyle doğal ortamın korunması ve saygı gösterilmesi bir zorunluluktur. Sürüdürülebilir bir balıkçılık için önce balık stoklarının ve yaşam alanlarının korunması, geliştirilmesi ve akılcı bir plan içinde avcılık yapılması hepimizin yararına olacaktır.
성적인 건강은 남성의 삶의 질에 큰 영향을 미칠 수 있습니다. 많은 남성이 경험하는 문제 중 하나는 심리적 또는 신체적 원인으로 인해 나타나는 현상으로, 이를 해결하기 위한 다양한 방법이 존재합니다. 도움이 필요한 경우, https://koreapills.com 를 방문하여 관련 정보를 찾아볼 수 있습니다. “Sürdürülebilir balıkçılık için, bireysel olarak ne yapabiliriz?” – Birlikte hareket edebilmek, amatör balıkçılığı ilgilendiren konularla ilgili itirazlarımızı, eksik gördüklerimizi ya da önerilerimizi gereken yerlere duyurabilmek için, yaşadığımız yerde bulunan bir amatör balıkçı derneğine üye olalım. Böyle bir dernek yoksa, kurulmasına öncülük edelim. – Amatör balıkçılıkla ilgili yasal sınırlama, kısıtlama ve uygulamaları takip edelim ve öğrenelim. “Bilmiyordum” mazeretinin yasalarca kabul edilmediğini unutmayalım. – Balık türlerini, karakterlerini, yaşam alanlarını ve avlanma yöntemlerini öğrenelim. Bunu başarmak için aramızda bilgi paylaşımı yapalım. – Balıkçılık yaptığımız alanlarda yalnız olmadığımız durumlarda, çevredeki balıkçı dostlarımızın haklarına saygı gösterelim. – Avımız olan balığın da her canlı gibi yaşam hakkı olduğu, saygı gösterilmesi gerektiği hep aklımızda olsun. – Üremeye elverişli hale gelmesi uzun yıllar alan ya da yasalarca korunmaya alınmış türleri gönüllü olarak suya iade edelim. Bu tür balıkları tekrar yaşama şansı verecek şekilde karaya ya da tekneye almayı ve incitmeden suya iade etme (Yakala-Bırak) yönteminin uygulanmasını öğrenelim. – Ekolojik açıdan zararlı veya potansiyel tehlikeli ya da avlandığımız bölgeye ait olmayan türleri canlı yem olarak kullanmayalım. -Canlı elde edilmiş bir balık türünü, başka bir ortama salarak doğal zincire müdahele etmeyelim. – Yasal limitlerden fazla sayıda balık tutmayalım. – Sürdürülebilir bir avcılık yapabilmemiz için balıkların yaşam alanlarının korunması gerektiği bilinciyle ve bunu sağlayabilmek için; – Ticari ya da amatör balıkçılıkta yapılan yasadışı avlanmalara şahit olduğumuzda kendi aramızda şikayet ve mazeret malzemesi olarak kullanmayalım. İlgili birimlere ihbar etmekten çekinmeyelim. – Tekne ile avlanıyorsak istilacı türlerin yayılmasını önlemek için, teknemizi sudan çıkartırken pervane ve motora ya da römorka takılmış sucul bikileri temizleyelim. -Teknemizden yağ atığı veya yakıt sızıntılarını suya boşaltmayalım. -Doğal su ortamında ya da yakınında güçlü deterjanlar veya sabunla ellerimiz veya kullandığımız malzemeleri yıkamayalım. – Kanalizasyonlardan doğal ortama karışarak biriken, etkili ve ciddi zararlar veren güçlü deterjanları evimizde çamaşır ve bulaşık yıkarken kullanmayalım. (Bu, şimdiki koşullarda sadece bir temenni ) SÜRDÜRÜLEBİLİR BALIK AVCILIĞI İÇİN Büyük balık yaşamı boyunca bir defa tutulmayı hak etmiyor. Türlerin devamlılığı için aşağıdaki faktörleri lütfen hatırınızdan çıkartmayınız. Yasalarda alıkonulabilecek balık boy limiti verilirken; Balığın yumurta yapabilecek olgunluğa eriştiğinde ölçülmüş boyu göz önüne alınmaktadır. Amaç, en azından balığın bir kere yumurta bırakmış olmasına olanak tanımaktır. Tarladan ürün alabilmek için tohum ekilir, gübrelenir, sulanır, çapalanarak bakımı ve olgunluk zamanı gelince de hasatı yapılır. Tek bir tohum dahi atmadığımız, atamadığımız, bakımını yapmadığımız, beslemediğimiz halde hala ürün vermeye çalışan denizlerimiz ve içsularımızda stoklarımızı hesapsızca tüketmeyelim. Olgunlaşmadan erken hasat yapmayalım. Olta balıkçılığını bir balık yakalama amacı değil, dinlenmemize, zaman geçirmemize, doğayla başbaşa olabilmeye araç olarak görmeliyiz. “Anılardan başka bir şey götürme, ayak izinden başka bir şey bırakma.” Amatör ve sportif ruhun yaygınlaşmasına katkıda bulunmalıyız. Batılıların filmlerinde Bizlere VAHŞİ olarak tanıttığı, aslında gerçek insanlık ve doğa duyarlılığına sahip KIZILDERİLİ İLKELERİNİ benimsemeli, Avımıza ve çevremize gereken saygıyı göstermeliyiz. Alttaki özdeyiş bunun en açık delilidir. Bir gün bakacaksınız; Gökteki Kartallar, dağları örten ormanlar yok olmuş. Yabani otlar ehlileştirilmiş ve her yer insan oğlunun kokusuyla dolmuş! İşte o gün insan oğlu için yaşamın sonu ve varlığını devam ettirebilme mücadelesinin başlangıcı olacak!” (1854,Kızılderili Şef Seattle) |